Ürdün’de Türk zeytinyağı fiyatları 2025: Ekstra sızma, narenciye karşılaştırması

Ürdün’de Türk Zeytinyağı Fiyatları 2025: Ekstra Sızma mi, Narenciye Aromalı mı?

Ürdün’de sağlıklı beslenme bilinci her geçen gün artıyor ve bu değişimle birlikte zeytinyağı tüketimi de önemli bir yükseliş kaydediyor. Özellikle Türk zeytinyağı, kalitesi, marka güveni ve Türkiye ile kültürel bağlar nedeniyle gittikçe daha çok tercih ediliyor. 2025 yılında, bu ürün hem ev mutfaklarında hem de profesyonel mutfaklarda yerini sağlamlaştırıyor.

Peki, bu yıl Ürdün’de Türk zeytinyağı fiyatları nasıl şekillendi? Ekstra sızma ve narenciye aromalı türler arasında ne gibi farklar var? Tüketici hangisini neden tercih ediyor? Hepsi akıcı bir anlatımla burada.

Ekstra Sızma Zeytinyağı: Günlük Hayatın Güvenilir Yoldaşı

Ürdün’de en çok satan ve en çok güvenilen kategori hâlâ ekstra sızma (ekstra narin) Türk zeytinyağı. Bu ürün, ilk hasat zeytinlerinden soğuk pres yöntemiyle elde ediliyor, asiditesi düşük ve doğal tazeliğini koruyor. Hem salatalarda, hem yemeklerde hem de doğradan ekmekle tüketimde ideal.

2025 itibarıyla bir 500 ml şişe kaliteli Türk ekstra sızma zeytinyağı, Ürdün’de 18 ila 25 JOD (Yaklaşık 270–375 TL) arasında satılıyor. Bir litrelik şişeler ise 32 ila 42 JOD bandında yer alıyor. Bu fiyatlar, İtalya veya İspanya menşeli ürünlerin fiyatlarının altında kalıyor ama kalite açısından onlara denk kabul ediliyor.

Markalar arasında Oliva, Torku, Saray ve Zeytindağı gibi isimler özellikle Amman’daki büyük marketlerde (Carrefour, Spinneys, Co-Op) kolayca bulunabiliyor. Ayrıca organik sertifikalı ürünler de artan bir taleple karşılaşıyor ve bu segmentte fiyatlar biraz daha yüksek oluyor.

Tüketici yorumlarına göre, “Türk zeytinyağı hem daha ekonomik hem de lezzet olarak daha dengeli” ifadeleri sıkça geçiyor. Özellikle aileler, bu ürünü günlük kullanım için tercih ediyor.

Narenciye Aromalı Zeytinyağı: Lezzetin Fark Yarattığı Ürün

Ekstra sızmanın yanında, 2025 yılında Ürdün’de dikkat çeken bir diğer ürün ise narenciye aromalı Türk zeytinyağı. Limon, portakal veya greyfurt kabuğu doğal yöntemlerle zeytinyağına katılarak üretiliyor. Bu yağlar, salatalara, marinasyonlara, et ve balık yemeklerine ferah bir narenciye notası katıyor.

Fiyatlar biraz daha yüksek. Bir 250 ml şişe narenciye aromalı zeytinyağı 14 ila 19 JOD arasında, 500 ml’lik şişeler ise 24 ila 32 JOD bandında satılıyor. Bu fiyat farkı, üretimde ek işlem, özel ambalaj ve hedef kitlenin daha lüks olması nedeniyle oluşuyor.

Bu ürün özellikle butik oteller, Türk restoranları ve modern mutfak seven genç tüketiciler arasında popüler. Amman’da bulunan organik gıda mağazalarında ve online platformlarda (Talabat Grocery, Jumia Jordan, Snoopy) hediye paketi şeklinde de satılıyor. Özellikle küçük boyutlar (100 ml, 250 ml), turistler ve özel günler için tercih ediliyor.

Tüketici Tercihinde Fark Yaratan Etkenler

Ekstra sızma zeytinyağı, hâlâ pazarda %70’lik bir payla bir numaralı tercih. Çünkü çoğu kişi için zeytinyağı bir temel gıda maddesi ve her gün kullanılması gereken bir ürün. Bu nedenle fiyat, raf ömrü ve güvenilirlik en önemli kriterler.

Narenciye aromalı ürün ise daha çok “özel kullanım” kategorisinde. Lezzet katmak, misafirlere farklı bir sunum yapmak veya mutfakta yaratıcılık göstermek isteyenler bu yağı tercih ediyor. Raf ömrü biraz daha kısa olabiliyor çünkü doğal aroma maddeleri zamanla etkisini kaybedebiliyor. Bu yüzden tüketici, bu ürünü genellikle küçük miktarlarda alıyor ve hızlı tüketiyor.

Dağıtım Kanalları: Nerede Satılıyor?

Türk zeytinyağı, Ürdün’de çok çeşitli kanallardan tüketiciye ulaşıyor. Büyük market zincirleri hâlâ en yaygın satış noktası. Ancak online alışverişin artmasıyla birlikte, Talabat Grocery ve Jumia gibi platformlarda siparişler hızla yükseliyor. Ayrıca, organik gıda mağazaları ve özel ithalatçılar aracılığıyla da restoranlara ve otellere doğrudan tedarik yapılıyor.

Geleceğe Bakış: Ne Bekleniyor?

2025’te en belirgin trend, organik ve küçük parti üretimli zeytinyağlarının artan popülaritesi. Tüketici artık sadece fiyat değil, üretim yöntemi, sürdürülebilirlik ve ambalajın doğa dostu olması konularına da önem veriyor. Bu bağlamda, Türk üreticilerin bu segmente yönelmesi, pazardaki konumlarını daha da güçlendirecek.

Ayrıca, narenciye aromalı ürünün başarısı, Türk firmaları yeni aromalar (keçiboynuzu, kimyon, fesleğen) denemeye teşvik ediyor. Bu çeşitlilik, hem tüketiciye seçenek sunuyor hem de markanın farklılaştığını gösteriyor.