Lübnan’daki Türk gıda mağazaları son yıllarda ülkenin ekonomik krizi ve yerel üretimde yaşanan aksaklıklar nedeniyle giderek daha fazla önem kazandı ve özellikle Beyrut, Tripoli ve Sayda gibi büyük şehirlerde Türk markalarına olan talep belirgin şekilde arttı. Lübnan’da döviz krizi, enflasyon ve elektrik kesintileri nedeniyle yerel gıda üretimi ciddi darbe aldı ve bu durum ithal ürünlerin değerini artırdı. Özellikle kaliteli, hijyenik ve raf ömrü uzun gıdalara olan ihtiyaç artınca Türk gıda ürünleri Lübnanlı tüketiciler için güvenli bir seçenek haline geldi. Bu süreçte Türk gıda mağazaları hem Beyrut’un merkez mahallelerinde hem de Lübnan’ın diğer bölgelerinde yoğun bir şekilde açılmaya başladı. Bu mağazalar sadece Türk diasporasına değil aynı zamanda Lübnanlı tüketicilere de hitap ediyor ve özellikle Türk dizilerinin etkisiyle Türk mutfak kültürüne ilgi arttı. Mağazalarda satılan ürünler arasında süt ürünleri, zeytinyağı, reçel, bal, kuruyemiş, çikolata, bisküvi, unlu mamuller, baharat, zeytin, konserve ve kahvaltılık setleri öne çıkıyor. Bu ürünlerin yanı sıra bazı mağazalar Türk çay, Türk kahvesi, helva, lokum ve hatta paketli yemekler gibi özel ürünleri de stokluyor. En çok satılan kategoriler arasında beyaz peynir, ekstra sızma zeytinyağı, dut reçeli, fındık ezmesi, Fındıkçık, Çokokrem, organik bal ve karışık kuruyemiş karışımı yer alıyor. Bu ürünler özellikle kahvaltı sofralarında, hediye olarak ve günlük tüketimde tercih ediliyor.
Mağazalarda en çok tercih edilen markalar arasında Pınar, Sütaş, Bereket Zeytinyağı, Tari, Ülker, Eker, Şenköy, Gullu Gıda, Özsoy ve Olivita gibi isimler öne çıkıyor. Pınar Gıda özellikle Beyrut’taki büyük mağazalarda rafların önemli bir bölümünü kaplıyor ve şirketin beyaz peynir, ayran, yoğurt ve zeytinyağı ürünleri büyük rağbet görüyor. Pınar’ın 500 gr beyaz peyniri 25.000 LBP ile 35.000 LBP arasında değişen yerel para birimi fiyatlarla satılıyor ve bu fiyatlar enflasyon nedeniyle sık sık güncelleniyor. Sütaş ise özellikle Konya merkezli üretim tesislerinden gelen ürünlerle biliniyor ve mağazalarda yoğurt, lor peyniri ve kaşar peyniri ürünlerinde tercih ediliyor. Bereket Zeytinyağı, Ege menşeli ekstra sızma ürünlerle özellikle orta ve üst gelir grubu tarafından tercih ediliyor. Şirketin 500 ml ekstra sızma şişesi 40.000 LBP ile 55.000 LBP arasında satılıyor ve bu fiyatlar yerel üretimden daha yüksek olsa da kalite farkı nedeniyle tüketici tarafından kabul ediliyor. Tari markası ise reçel, bal ve organik ürünlerde biliniyor. Şirketin dut reçeli, gül reçeli ve çam balı ürünleri büyük rağbet görüyor ve özellikle hediye olarak alınıyor. Ülker’in Fındıkçık, Çokokrem, Gofret ve Kekçik ürünleri özellikle çocuklara hitap ediyor ve mağazalarda her zaman stokta tutulan ürünler arasında yer alıyor. Eker Süt ise peynir, yoğurt ve ayran kategorisinde güçlü bir konuma sahip ve özellikle hijyenik ambalajlaması nedeniyle tercih ediliyor. Şenköy ise fındık ezmesi, fındık kreması ve organik bal ürünlerinde biliniyor. Bu ürünler özellikle kahvaltı sofralarında tercih ediliyor ve 200 gr’lık kavanozlar 30.000 ila 45.000 LBP arasında satılıyor. Gullu Gıda’nın lokum ürünleri ise özellikle bayram ve özel günlerde hediye olarak alınıyor. Karışık lokum setleri 500 gr’lık paketler halinde 60.000 ila 80.000 LBP arasında değişen fiyatlarla satılıyor. Özsoy ise organik reçel, az şekerli bal ve doğal kuruyemiş karışımlarıyla sağlık odaklı tüketici kitlesine hitap ediyor. Olivita ise zeytinyağı, zeytin ve aromalı zeytin ürünleriyle biliniyor ve özellikle Lübnan’ın geleneksel mutfak kültürüne uyum sağlıyor.
Türk gıda mağazaları genellikle Beyrut’un Hamra, Verdun, Achrafieh ve Sin el Fil mahallelerinde yoğunlukla yer alıyor. Ayrıca Tripoli’deki Bab el Tebbane ve Sayda’da Souk el Tayeb gibi bölgelerde de mağazalar bulunuyor. Bu mağazalar hem bireysel tüketicilere hem de küçük lokanta ve kafe işletmelerine ürün sağlıyor. Bazı mağazalar online satış da yapıyor ve Instagram, WhatsApp ve kendi web siteleri üzerinden sipariş alıyor. Özellikle Ramazan, Kurban Bayramı ve yılbaşı gibi dönemlerde hediye setleri büyük rağbet görüyor. Kahvaltılık setleri, zeytinyağı + reçel + bal kombinleri, kuruyemiş + lokum + çikolata setleri gibi özel paketler hazırlanıyor ve bu setler 75.000 ila 150.000 LBP arasında değişen fiyatlarla satılıyor. Mağazalar ayrıca Türk kahvesi, ince tel helva, kadayıf ve paketlenmiş baklava gibi ürünleri de stokluyor ve bu ürünler özellikle bayramlarda tercih ediliyor. Dağıtım kanalları açısından bakıldığında bu mağazalar genellikle doğrudan Türkiye’den ithalat yapıyor veya yerel bir distribütör aracılığıyla ürün alıyor. Lojistik olarak denizyolu taşımacılık kullanılıyor ve ürün Türkiye’den Trablusşam veya Beyrut limanlarına ortalama 7 ila 12 gün süren bir yolculukla ulaşıyor. Soğuk zincirin korunması özellikle süt ürünleri ve çikolata için büyük önem taşıyor. İhracat yapan üreticiler genellikle 50 ila 300 adet arasında minimum sipariş miktarı (MOQ) belirliyor. Ambalajlarda Arapça etiketleme zorunlu ve ürün adı, içerik listesi, raf ömrü, menşei bilgisi ve HALAL logosu bulunmak zorunda. Lübnan Gıda İdaresi kurallarına uyum sağlanmalı. Tüketici özellikle marka bilinirliği yüksek, cam kavanoz, lüks ambalaj ve hijyenik paketlenmiş ürünleri tercih ediyor. Lübnan’da Türk gıda mağazaları sadece bir alışveriş noktası değil aynı zamanda kültürel bir bağ haline geldi. Bu mağazalar aracılığıyla Türk mutfak kültürü Lübnan toplumuna daha da yakınlaştı. İhracat yapmak isteyen üreticilerin özellikle yerel mağazalarla doğrudan iş birliği yapması, Arapça pazarlama materyalleri oluşturması, e-ticaret kanallarına girmesi ve soğuk zincir lojistiği konusunda profesyonel ortaklarla çalışması büyük avantaj sağlıyor. Lübnan’ın ekonomik zorluklarına rağmen Türk gıda ürünlerine duyulan güven ve ihtiyaç, bu pazarın önümüzdeki yıllarda daha da büyümesini bekletiyor.