Birleşik Arap Emirlikleri (BAE), özellikle Dubai ve Abu Dhabi’den yatırımcılar, son yıllarda İstanbul’un gayrimenkul piyasasında giderek artan bir etki gösteriyor. Türkiye’nin ekonomik dinamizmi, stratejik konumu ve döviz kuru avantajları sayesinde, BAE’li sermaye sahipleri ve emlak şirketleri, İstanbul’da konut, ofis, ticari merkez ve turistik projelere büyük yatırımlar yapıyor.
Neden İstanbul?
- Fiyat-Kalite Dengesi:
Dubai ve Abu Dhabi’deki yüksek emlak fiyatları karşısında, İstanbul’da aynı kalitede mülkler daha uygun fiyatlara sunuluyor. Özellikle Beşiktaş, Nişantaşı, Kadıköy, Üsküdar ve Sarıyer gibi bölgelerde, BAE’li yatırımcılar lüks daire ve villalara ilgi gösteriyor. - Yabancıya Emlak Satışı Kolaylığı:
Türkiye, 2017’den bu yana yabancıların Türkiye’de emlak alarak vatandaşlık alma imkanını sunuyor. Bu durum, özellikle BAE’li yatırımcılar için hem yatırım hem de ikamet imkanı sağlıyor. - Turizm ve Konaklama Potansiyeli:
Dubai ve Abu Dhabi’den gelen yatırımcılar, İstanbul’un yıllık 15 milyondan fazla turist çekmesini ve küresel turizm merkezi olma potansiyelini değerlendirerek, otel, apart-hoteller ve kısa vadeli kiralık konut (Airbnb) projelerine yatırım yapıyor. - Döviz Kuru Avantajı:
Türk Lirası’nın değer kaybı, BAE’li yatırımcılar için TL cinsinden mülk satın alma açısından büyük bir avantaj oluşturdu. ABD Doları veya AED ile yapılan alımlar, gerçek değeriyle çok daha düşük maliyetle gerçekleşiyor.
Öne Çıkan Projeler ve Yatırımcılar:
- Dubai’den Gelen Bir Grup Yatırımcı, Beşiktaş’ta 100+ birimlik bir lüks rezidans projesine 150 milyon USD yatırım yaptı.
- Abu Dhabi Merkezli bir emlak şirketi, Şişli’deki eski bir fabrika binasını modern bir ofis ve perakende merkezine dönüştürdü.
- Emaar Properties ve Meraas gibi BAE’nin önde gelen emlak devleri, İstanbul’daki ortak projeler için görüşmeler yürütüyor.
Türk Yatırımcıların BAE’deki Hareketliliği
Bu akım iki yönlü: Aynı zamanda Türk gayrimenkul şirketleri de Dubai’deki “Downtown Dubai”, “Palm Jumeirah” ve Abu Dhabi’deki “Yas Island” gibi bölgelerde lüks konut ve turistik projelere yatırım yapıyor. Bu, hem iki ülke arasındaki ekonomik entegrasyonu hem de “İstanbul-Dubai” arasında yeni bir gayrimenkul koridorunun oluştuğunu gösteriyor.
Gelecek Perspektifi:
- Türkiye ve BAE arasında iki taraflı gayrimenkul yatırım anlaşmaları üzerinde çalışılıyor.
- İstanbul’da BAE’li yatırımcıların %60’ından fazlası, 5 yıl içinde ikinci bir mülk almayı planlıyor.
- “İstanbul-Dubai Emlak Fuarı” gibi etkinlikler, iki şehir arasındaki iş birliğini pekiştiriyor.
Sonuç:
İstanbul, artık yalnızca Türkiye’nin değil, Orta Doğu’nun en çekici gayrimenkul pazarlarından biri haline geldi. Dubai ve Abu Dhabi’den gelen BAE’li yatırımcılar, sadece kar amaçlı değil, yaşam kalitesi ve küresel portföy çeşitlendirme hedefiyle İstanbul’a yöneldi. Bu trend, ekonomik belirsizliklerin de ötesinde, uzun vadeli stratejik bir seçim olarak karşımıza çıkıyor.